İdrar kaçırma problemi aslında çok yaygın. Gebelikler, vajinal doğumlar, rahimin ameliyatla alınması sonrası dönem ve menopoz başlıca sebepler arasında yer alır.
Özellikle öksürme, aksırma, gülme, ağır kaldırma, merdiven çıkma gibi karın içi basıncını artıran durumlarda ortaya çıkan idrar kaçırma problemi daha çok genç yaşlarda ve doğum sonrası dönemlerde ortaya çıkıyor.
İlerleyen yaşla beraber idrar kaçırma daha çok tuvalete yetişemeden olan şekliyle hastaları rahatsız ediyor.
İdrar kaçırma, kadının sosyal yaşamında belirgin kısıtlamalar yapacak hale gelmiş ise mutlaka tedavi edilmeli.
Ayrıca hijyenik bir sorun olan idrar tutamama durumu kadınların özgüvenini de azaltan sebepler arasında.
İdrar kaçırmanın 2 ana sebebi var;
1. Anatomik nedenler; Hipermobilite; mesane (idrar kesesi) ve üretranın anatomik desteğini kaybetmesi sonrası yer değiştirmesi (sarkması) veya burada idrar kaçırmayı engelleyen kas ve sinir (intrinsik sfinkter yetmezliği) yapısının bozulması. Bu durum genellikle karın içi basıncını artıran durumların o bölgedeki destek yapıları zayıflatması sonrası ortaya çıkar. Gebelik, vajinal doğumlar, zorlu doğumlar, şişmanlık, öksürükle seyreden kronik akciğer hastalıkları (KOAH; kronik obstrüktif akciğer hastalığı), ağır fiziksel efor gerektiren işlerde çalışmak (tarla işçisi vb.) bilinen en yaygın sebepler.
2. Detrüssör instabilitesi; Mesane duvar kasının aşırı çalışması. Özellikle ilerleyen yaşla beraber ya da kullanılan bazı ilaçlar buna yol açan en önemli sebepler arasında yer alır.
Bu iki ana sebebin dışında; idrar yolu enfeksiyonları, tümörler, omurga hastalıkları, nöral hastalıklar (myastenia gravis, multipl skleroz vb.), diabet gibi kronik hastalıklar da idrar kaçırma (inkontinans) sebepleri arasında yer alır.
İdrar tutamayan kadınlarda problemin nereden kaynaklandığının saptanması, tedavi seçimi için son derece belirleyici.
Anatomik nedenli idrar inkontinansında genellikle ameliyat ya da lazer tedavileri uygun olur. Detrüssör instabilitesi olan kadınlarda ise ilaçlı tedavi uygun olur.